EL BİLEĞİNDE SİNİR SIKIŞMASI (Karpal Tünel Sendromu)

EL BİLEĞİNDE SİNİR SIKIŞMASI (Karpal Tünel Sendromu)

Eskiden marangoz, kasap, demirci, temizlik ve el işi yapan kişilerin hastalığı olan karpal tünel sendromu, günümüzde bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasına paralel olarak ofis çalışanlarının baş belası olmuştur. Eskiden daha çok kadınlarda görülen bu hastalık teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde erkeklerde de sıklıkla görülmeye başlanmıştır. Yapılan çalışmalarda Karpal Tünel Sendromu’nun özellikle 30-50 yaşlar arasında görüldüğü saptanmıştır.

Araştırmalara göre, Türkiye’de bilgisayar ve akıllı telefonlarla günde ortalama 10 saat internete bağlı olarak geçiriliyor. Bu durum da göz, ortopedik rahatsızlıklar ve karpal tünel hastalığına neden olabiliyor.

Karpal Tünel Sendromu, bir ya da her iki elin ilk üç parmağını tutan ilerleyici özellik gösteren hareket sırasında tutulan el parmaklarında, bazen de kola doğru yayılan ağrı ve uyuşukluğun arttığı bir durumdur. Genellikle elin ortasında bulunan median sinirin bası altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlükle kendini gösterir. Sinir normal olarak başparmağın iç taraf yüzeysel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağın da duyusunu taşır. Bu sinir bileğimizde Karpal Tünel olarak bilinen küçük bir kanaldan geçerek dağılır. Bu yüzden hastalık da bu kanalın adı ile anılır.

Bu rahatsızlığın ilk başlangıç şekli, özellikle hanımlarda hamur yoğurmak, elde çamaşır yıkamak, el işi yaparken veya bilgisayar tuşlarına basarken yani el bileğini kullanarak yapılan hareketli işlerde uyuşukluğun meydana gelmesi ve özellikle ilk üç parmakta elektrik çarpar gibi bir his oluşur.

Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar genellikle geceleri ağrıların artmasından ve yanma tarzı bir acının kişiyi uykudan uyandıracak kadar fazla olmasından şikayet ederler. Tabii ki bu durum hastalığın ilerlemesi ile doğru orantılı olarak farklılık arz eder. Hastalar ellerini sallayarak ağrıyı geçirmeye çalışırlar.

Hastalığın tedavi edilmeden önce hangi evrede olduğunun anlaşılması gerekir. Bunun için yapılması gereken EMG testidir. Bu test ile hastalık yüzde 90 olarak teşhis edilmektedir. Çok erken evre hastalıklarda EMG ile tespit bazen yapılamayabilir. Hafif ve orta düzeydeki sinir hasarı bulunan hastalarda el bilekliği ve fizik tedavi faydalı olabilirken, ileri ve ağır düzeydeki hastalara cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi tedavi mikrocerrahi yöntemle yapılır ve sinire bası yapan kılıf (karpal ligamen) kesilir ve sinir rahatlatılır.

Yrd.Doç.Dr.Kenan Kıbıcı