Kollarda Diğer Sinir Sıkışmaları
Radial sinir tuzaklanması (Spiral oluk tuzak nöropatisi)
Tuzaklanma sıklıkla triseps (kol arka bölüm) adalesinin dış tarafında ve kolun ortasındadır. Tuzaklanma nedenleri humerus (üst kol kemiği) kırıkları, dıştan olan basılar (sandelye kenarına kol dayama) ve tümörler gibi nedenlerdir. Ağır egzersiz, ters ameliyat pozisyonu, travma, omuz dislokasyonu (çıkığı), klavikula (köprücük kemiği) kırığı ve omuz cerrahileri gibi iatrojenik (cerrahiye bağlı) nedenlerle de oluşabilmektedir.
Nörolojik muayenede tam bir bilek düşmesi ile parmaklar ve başparmağın yukarı kaldırılmasında (ekstansiyonunda) zayıflık vardır. Dirsek ekstansiyonu normaldir. Aynı zamanda elin başparmak tarafında tam anestezi (hissetmeme) vardır. Bu hastaların büyük kısmı kendiliğinden iyileşir. Bu nedenle cerrahi karar geciktirilmelidir. Sinirin yönü boyunca yapılan muayenede hassasiyet vardır. Konservatif tedaviye cevap vermeyen olgularda cerrahi tedavi planlanmalıdır.
Cerrahi olarak, kolun dış yüzünde kemikle kas arasında sıkışan sinir kurtarılarak dekompresyon (rahatlatma) sağlanır. Ameliyat sonrası erken dönemde hastanın şikayetlerinde belirgin düzelme olması beklenmektedir.
Torasik çıkış sendromu
Torasik çıkış sendromu cerrahi tedavi yönünden çok tartışmalı bir konudur. Şikayet ve bulgular üst ekstremiteyi (kol ve el) besleyen damar ve sinirlerin göğüs seviyesinde tuzaklanması sonucu ortaya çıkar. Klavikula (köprücük kemiği) ve birinci kosta (kaburga) arasındaki açı değişiklikleri ve konjenital (doğumsal) anormallikler ya da travmatik nedenlerle olan daralmalar, kırıklar, büyük damar anevrizmaları (balonları) ve akciğer tümörleri, boyunda fazladan bulunan kosta (kaburga) nörovasküler (sinir ve damar) kompresyonuna (basısına) yol açmaktadır.
20-40 yaş grubunda daha sık görülür ve kadın-erkek oranı 4/1’ dir. Saç kurutma, ağır kaldırma ve yüksek raflardan eşya alınırken yapılan hareketlerde önkolda, yüzük ve küçük parmaklarda ağrı ve paresteziler (uyuşmalar) ortaya çıkmaktadır. Motor kayıp (kuvvet) ve atrofi (kas erimesi) ile nadiren karşılaşılmaktadır.
Patolojik bulgu genellikle brakial pleksusu (omuz sinir ağı) sıkıştıran ve fazla servikal kostadan birinci normal kostaya uzanan fibröz (sert, esnemeyen) bant olarak görülür. Tedavi suçlanan bandın cerrahi olarak kesilip çıkarılmasıdır. Elektrodiagnostik (sinir elektrik testleri, EMG) çalışmaların sonuçları normaldir. Direk radyografik incelemeler ve anjiografi tanı ve ayırıcı tanıda önemlidir.
İlk olarak konservatif tedavi düşünülür. Şikayet ve bulgularda artışa yol açan hareket ve pozisyonlardan uzaklaştırma ve fizik tedavisi bu basamakta önemlidir. Konservatif tedavinin yetersiz olması, geçmeyen ağrı, belirgin nörolojik kusur ve ilerleyici vasküler (damar) problem torasik outlet sendromunda cerrahi tedavi gerekçeleridir. Ancak cerrahi tedavi sonuçları her zaman beklenen sonucu garanti edemeyebilir.